- incelmiş
- утончённый; изощрённый
incelmiş alay — то́нкая иро́ния, изощрённая насме́шка
Büyük Türk-Rus Sözlük. 2014.
incelmiş alay — то́нкая иро́ния, изощрённая насме́шка
Büyük Türk-Rus Sözlük. 2014.
incelmek — nsz 1) İnce duruma gelmek Sahnede siyah organtin tuvaletiyle beli incelmiş, göğsü kabarmış. R. H. Karay 2) Zayıflamak İstasyonda mavi gözleri solmuş, incelmiş bir nefer Hasan ı karşıladı. H. E. Adıvar 3) Sıvı, koyu durumdan akışkan duruma gelmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
organtin — is., Fr. organtine 1) Seyrek dokunmuş, ince, sert bir kumaş 2) sf. Bu kumaştan yapılmış Sahnede siyah organtin tuvaletiyle beli incelmiş, göğsü kabarmış. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
rafine — sf., Fr. raffiné 1) İncelmiş, ince, arıtılmış, saflaştırılmış Rafine yağ. 2) mec. Hassas, duygulu, nazik, ince, seçkin Alabildiğine entelektüel, rafine, ayrıntılı bir duygululuk sahibi. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
tutkunluk — is., ğu Tutkun olma durumu, meftuniyet, meftunluk Batı medeniyetinin en incelmiş etiketine tutkunluk derecesinde saygı gösteren bir adam olarak ortaya çıkar. A. Ş. Hisar … Çağatay Osmanlı Sözlük